24 Şubat 2010 Çarşamba

ve işteyim..

doğum öncesi izin, doğum doğum sonrası izin, ücretsiz izin derken dün itibariyle işe başladım.kuzuyu bırakıyor olmanın bende yarattığı hali tarif edemem.ama konuştuğum herkes geçmese bile azalacak sabırlı ol diyorlar.bende kuzu hisseder diye kendime bile belli etmek istemiyorum hissettiklerimii:(
herşeyin çaresi zaman bunuda atlatmama yardımcı olur inşallah..
işime gelincee.hiç özlemediğimi,yokluğumda bir arpa boyu bile yol gidilmediğini,2010 yılında halaa incir çekirdeğini doldurmuyacak şeylerle uğraştığımızı içim acıyarak gördüm ve bana istifa hakkı vermeyen,köle gibi çalıştıran kuruma bir kez daha lanet ettim..
bir liste yaptım kendime,okunacak bir yığın kitabım var,keriyerimle ilgili gelişmeleri takip etmem gerekiyor, bir yandan angarya işler zaten mevcut.bütün bunlar arasında çalıştığım saatlerde düşünmeye fırsatım kalmaz diye umuyorum.çünkü düşündükçe burda olmasam yapıyor olacağım şeyleri düşünüp daha çok karamsarlığa düşmekten korkuyorum.
vede umudum orda bir yerlerde bekle beni.yanımda ol..beni bırakma olurmu?

22 Şubat 2010 Pazartesi

kayıp gül

kuzuya rağmen kayıp gül'ü bitirdim.her nekadar artık kitapları uzun sürede okuyup bitirmek istiyorum desemde 2 gün sürdürebildim bu kararımı.
diana,mary,jon,yaşlı dilenci derken ver elini istanbul,sultanahmet,zeynep hanım ve başrolde güller...genel olarak beğendim kitabı.ama sanırım çok daha fazla etkiilenmeyi bekliyordum kitaptan...
şimdi elime bi kişisel gelişim kitabı geçti ona başlıcam.hazır yarın işe başlıyoken servis beklerken,serviste giderken okuncak kitabım oldu.bitirir bitirmez bahsederim.

21 Şubat 2010 Pazar

deniz altına kocaman merhaba:)

3 yıl ara verdiğim scuba alemine geri dönmek için kolları sıvıyorum şu saatten sonra..
çokk özledim denizi,tekneleri,denizin altını,hafif korkuyu,nefesimin sesini...
ne günlerdi scubaya başladığım günler.
aslında ben sudan ölümüne korkarım..korku ötesidir hissettiklerim.
3 kez boğulma tehlikesi atlattım.
ilki 4-5 yaşlarındaydım.hatay dötyolda akrabalarımla deniz kıyısındaymışım pek hatırlamıyorum aslında. bizim oraların dalgaları çok meşhurdur.aynı gümüldürünki gibi adam boyunu geçen cinsten.tek hatırladığım kahverengi siyah karışımı bir renk.bir mutluluk hali içindeydim ve bi yöne doğru gidiyordum.sonrası gene hayal meyal denizden çıkarılışım.sonra kendime gelişim...
ikincisi gümüldürde annemle yüzüyoruz ben ortaokuldayım.iskelenin önünde geçiyorken birden aşağı çekilmeye başladım.çığlık kıyamet.annem zar zor son anda dışarı çekebildi beni.meğer iskelenin önündeki kayalar temizlenmiş ve girdap oluşuyomuş bende o girdaplardan birine yakalanmışım:(
üçüncüsü 4 sene önceydi. ne akla hizmet rafting yapmayı kabul ettim melen çayında.çay dediysem ole küçük bişe değil.1 mart günü nöbetten zor bela yırtıp atladık minibüse ver elini bolu..kar yağıyor ben daha suya girmeden donuyorum,içimden kendime saydırıyorum ama bu saatten sonrada geri dönmek olmaz.biniyoruz raftlara.biz güya en profesyonel ekibiz.bi genel cerrah arkadaş var onla dalga geçiyorum.eğer bana bişe olursa aman cpr yapma genel cerrahın yapcağı cprdan adama hayır gelmez diye.diğer raftlarda şirketçe gelen kişiler var.hava atıyoruz onlara bizde 8 kişiden 5i daha önce dalamanda artvinde rafting yapmış biz birinci olcaz diye:))
sonra bindik gidiyoruz melende.hoop süper ne güzelmiş bağırış çağırış.tek bayan benim bana sen bişe yapma yeter diyolar..ben sinir oluyorum ..sonra bi dönemece geldik zorluk derecesi düşük bir yer.rehberimiz bizi eğilttirdi.eğilince kürek çekemedik ve kayaların ortasına hızımız olmadan sürüklenerek gelmiş olduk.veeee korkulan oldu vee hoooppp biz devrildik..şimdi bole yzıyorum ama ciddi ciddi devrildik.8 artı 1 kişiden raftın altında kim kaldı tahmin edin.tabiki beenn:(
suu buzz gibi.zaten bi yandan kar yağıyor.soğuk suya düşünce hem korku hem soğuk şokuyla nefesim kesildi göğsüme bir ağrı girdi.ve hani herkesin dediği oldu ve hayatım film şeridi gibi geçti gözümün önünden.allaaah diyorum annem şimdi bi ton kızar nöbetten çıkıp nereler e gitmiş.daha uzman olamadım klinikdekiler ne der acaba.ben biliyodum bole oleceğimi yoksa o kadar korkmazdım sudan gibi bissürü şeyy...
yukarı çıkamıyordum başım aradaki katlantılara geliyordu.bi yandanda kayalara çarpmaya başlamıştım.kaç sn yada dk geçti bilmiyorum.arkamda birini hissettim beni yakaladı raftı eliyle yukarı kaldırdığını gördüm ve beni yukarı çekti ve ohhhh nefesss aldımm..
anlatamam o an hissettiklerimi..
ne kadar güzel bi duyguydu yaşamak.
sonra kayalara çarpa çarpa sakin bi bolüme geldik melenin.
bi baktım herkes bembeyaz.beni öldü sanmışlar uzun bi süre aşağıda kalmışım.arkadaşlar şokta,rehber şokta ben titriyorum.ole bole bitirdik ve bende bittim tabi...
bunun üstünden 2 ay geçmemişti ki 2 arkadaşımla otururken scubadan bahsetmeye başladık.ikiside 2 yıldız düzeyindeler.o an karar verdim.bu korkumu yenicektim,şeytanın bacağını kıracaktım ve bende dalıcaktım.yazı bekledim bi hırsla..onlar kaşta almışlardı brövelerini.temmuz geldi çattı.elimde sadece kaş ve bi dalış okulu adı var.kaşa daha önce hiç gitmemişim.
annemlere arkadaşlarla 1 hafta kaşta tatil yapıcağımı söleyip(kız lisesinde okumanın faydaları ailen hiç şüphelenmez arkadaşlarından) tek başıma kaş otobüsüne bindim.
sabah kaşın küçük garajında elimde bavulumdaydım.etrafıma bakındım ne tarafa gitsem diye.
bi baltım bi jandarma aracı duruyordu garajın girişinde.gittim ilk kez geldiğimi soledim.bana bi otel önerdiler.otele giitim.eşyalarımı bıraktım.dalış okulunun yerini öğrendim.
saat 10 gibi kaşa inmiş olan ben saat 14 gibi dalış teknesinde deneme dalışı için gidiyordum..
bütün başıma gelenleri hocama anlattım.denize girdik(benim hiç denize atlamadığımı ağzıma ve burnuma su girmesinden ne kadar korktuğumu öğrendiklerindeki şaşkınlıklarını asla unutmucam)tekne görevlisi beni denize resmen attıktan sonra..hocamın eline yapıştım.tekneden biraz açıldık.hocamın ikna edici konuşmasından sonra başımı suya soktum ve o ilk nefesi aldımmmm..
allahım müthiş bi duyguydu.
işte oandan beri scuba sevdalısıyım.aklım gönlüm hep suyun altındaaa...
uzun bir süre ara vermek zorunda kaldım ama artık dönüyorum..
bu sayfalardan yaşadıklarımı araştırdıklarımı bulduklarımı paylaşıcammm..
yeniden merhabaaaa mavilik..

20 Şubat 2010 Cumartesi

hoşgeldin ümit

uzak bir yerlerde yeni bir başlangıç dicem ama nerdeee..

dağın bir yerinde evinden barkından kocişinden ayrı,yanında minik kuzusu,peşinden gelmek zorunda kalan anniş ve babişle dımdızlak kalmış birisiyim işte.

işinden nefret eden ama bir türlü kurtulamayan,aynı bataklıkta kalmış gibi kurtulmak istedikçe dahada batan birisi....

tam tamına 15 yıl önce yaptığı bir hatanın ceremesini hayatı ve bozuk düzeniyle ödeyen birisi...

17 yaşındayken sırf hırsı yüzünden yaptığı tercihin acısını heran ensesinde hisseden birisi.

hayalleri olan ama gerçekleştirmek istedikçe önüne engeller çıkan birisii..

ama en önemlisi artık geç oldu demeden denemeye devam edicek olan birisiyimmm..

dudu'nunda dediği gibi somur dünyayı elif diyorum artık...