3 Ocak 2011 Pazartesi

200 bin tl=özgürlüğüm

evet yanlış okumadınız.
özgürlüğümün,kızımı babasıyla büyütebilmemin,yeniden çekirdek aile olabilmemin bedeli 200.000 tl.
bu parayı bulmam lazım.
herşeyimi veririm bunun için.10 yıl boşa çalışırım.aç olurum açıkta kalırım ama bulmak için herşeyi yaparım.ama bugün hangi bankayla konuştuysam herkes ağız birliği yapmışcasına hayır dedi.
bu kadar yüksek miktar verilemezmiş,verilsede maksimum 48 ay vadeli olurmuş.buda ortalama 6,5 milyara denk geliyor.
çıldırıcam,2 gecedir uyumuyorum.gündüzleride ağlıyorum..
danışacağım kimse yok.
aklıma sizler geldiniz.
ben nasıl,bir bankadan bu kadar kredi çekebilirim.
randevu alsam ,genel müdürleriyle konuşsam,halimi anlatsam.eşimin kızımın hallerini anlatsam.istedikleri herşeye imza atsam.burda aklıma gelen herkesle görüşcem.belediye başkanına çıkıcam.isterlerse kovsunlar..umrumda değil..
mümkünmü bu krediyi alabilmem ?
ne yapmalıyım.akıl verin,ümit verin nolur?

17 Aralık 2010 Cuma

yeni gelişmeler öncesi..

elim gitmiyordu blogumu açmaya .bugün cesaretim geldi.
2 haftalık tatilin(daha doğrusu karmaşa,koşturmaca ve karar öncesi iç sıkıntısı hallerimin)sonuna geliyorum.pazar dönüş var.
aslında dönmemeyi planlıyordum.ama işler planladığım gibi gitmedi.okadar karmaşıkkki yapmaya çalıştığım işler.duyanlar gülüyor ve acıyor halime.henüz bir yardım eden bulamadım.açık sandığım yollar tıkandı.başka yollar açılmaya yüz tuttu.biraz ümitlendim.çokça ağladım.hayatın daha bir farkına vardım.
geçen zamanın.ömrün dediğin şeyin ne olduğunu anlamaya başladım sanırım..
ama depresif hallerimin sonuna geldim..
artık hareket zamanı.
ya şimdi ya hiç birzaman...
sosyal sorumluluk projelerini araştırıyorum..katılableceğim,faydalı olabileceğim projeler..varsa bildiğiniz duyduğunuz önermek istediğiniz çok sevinirim.
tarih okumaya başladım..daha çatalhöyükte takılıp kaldım ben..aman allahım ne kadar küçük bir dünyada yaşıyormuşum.herşeyden ilgisiz alakasız.tıpla kendini çevrelemiş.hiç okuyamazsanız.www.catalhoyuk.com'a bir göz atın olurmu.
kitap okuyorum ne zamandır ertelediğim kitaplarım vardı.onlara başladım eş zamanlı. aklımdayken mümin sekmanın ''kişisel ataleti yenmek'' kitabını okuyun lütfen.okuyamam vaktim yok demeyin.kısa ,bir çırpıda biten bir kitap.ama bitirdiğinizde iyiki okumuşum diceksiniz.
şimdilik böyle ..umarım sizlerde iyisinizdir.

28 Kasım 2010 Pazar

ne iş yapıcam ben..

büyük kararlar arifesindeyim.
6 yıl fakülte
2,5 yıl zorunlu hizmet
4 yıl asistanlık
2 yıl zorunlu hizmet
sonuç:ben artık doktorluk yapmak istemiyorum..
bi kendidnizi düşünün kardiyologum ya öyle kalp hastası felan değil (allah korusun) olesine bir grip olduğunuzu.yada arkadaşlarınızı etrafınızdaki herkesin en azından grip olduğundaki gibi mızmız,sorunlu,ilgiye muhtaç olduğunu.hayatınızın 7x24bu kişilerlegeçtiğini.düşünsenize işe geliyosunuz ve kime sorarsanız sorun kimse iyiyim demiyor...
son döneme kadar enerji veriyodu bana hastalarım,tedavi sonrası onların gözündeki mutluluk,minnettarlıkları.ama artık ben çok sorguluyorum işimi,hayatımı.artık mutlu değilim işimden.
çook üzülüyorum buna.okadar uykusuz geçen gece,başarı,çaba,hırs,ego her şey bu kadarmıydı.
niye böyle düşünüyorum diyede üzülüyorum.
iki gecedir uyumuyorum.
tamam doktorluk yapmak istemiyorum.
peki ben ne iş yapıcamki?
kafam çok karışık..canım çok sıkkın.

24 Kasım 2010 Çarşamba

hayat dediğin...

yoğun bakımda çalışırken hep bu düşünce kemirirdi içimi,hele bir hastamı kaybedip hasta yakınlarına ölüm haberini verip onu morga gönderdiğimde...
hayat dediğin nedirki..
al işte bitti gitti..o kadar yaşanmışlık,okadar yaşanmamışlık,okadar pişmanlıklar hepsi 1 saatlik kanter içinde kalış adrenalin atropin sonrasında alınamayan kalp atımıyla bitiyor işte..
bu konuda hiç profesyonel olamadım ve olmucamda.kaybettiğim her hasta sonrası hastayı yatağından alıp sedyeye koyarken dua ederim. odama giderim gözlerim dolar ağlarım.içim titrer..
2 yıldır çok komplike hastaların olmadığı bir hastanede çalışdığımdan bu düşüncelerimden uzaklaşmıştım(rüyama giren hastalarım haricinde)
dün arkadaşım aradı..aynı hastanedeyiz.15 yıllık arkadaşım.yatılı okuduk.abimdir kardeşimdir yeri gelince.sesi titriyodu..eşimin kardeşini kaybettik dedi 1-2 saat önce.sapa sağlamdı..39 yaşındaydı,göğsü ağrımış sağlık ocağına girmiş.kapısında düşüp kalmış dedi.daha yeni telefonla konuşmuştum nasıl olur diye soruyodu bana.anne babanın haberi yokmuş nasıl haber verelim diyodu..
bişe dedim,bişe diyemedim,ne dedim bilmiyorum aslında..
canınızı sıkmak moralinizi bozmak istemem ama paylaşmak istedim..
durun ve şöle derin bi nefes alın..
sevdiğinizin sevdiklerinizin yanına sokulun sarılın öpün.patronu,iş arkadaşınızı,eşinizin kaprisini,çocukların yaramazlığını,kredi kartı borcunuzu ne bilim başka ne derdiniz varsa bir kenara bırakın ve 1 dk durun şölee..
hayat işte buu..

22 Kasım 2010 Pazartesi

biir sürü kampanya var:)

sevgili ''neşeli günler-nesekilıavuz.blogspot.com'' saolsun sayesinde haberdar oluyorum kampanyalardan:)
fırsat diyarı.comdan-fırsatdiyarı.blogspot.com'dan çok cicibir çaydanlık,
balpotusuilemoda.blogspot.com'dan tam aradığım bir ürün
özlemcacim.blogspot.com'dan hoş bir takım
missdominikastylebox.blogspot.comdan şeker makyaj malzemeleri gibi..
ne çok boyle aktiviteler var.şaşırdım valla.ama ilginç gelmedide deil hani:)
sizde bir bakının kesin bişiler bulursunuz..

mim:mutlu ailelerin 100 sırrı

evett bende geçtim kütüphanemin önüne.gözümü kapadım ve işte gelen kitap:david niven'in mutlu ailelerin 100 sırrı kitabı oldu.
hey gidi günler heyyy kitabı ilk okuduğum zaman geldi aklıma :)
açtım 55nci sayfayı ve işte paylaştıklarım...
''
gereklilik ve istemek
Genellikle gereklilik ve istemek arasında büyük bir fark vardır.Sebze yemeniz gerekmektedir .Canınız pizza yemek ister.Gereklilik ve istemek arasındaki yarışta uzun vadede denellikle istemek kazanmasına karşın bu sizin için iyi olmayabilir.Aynı şey aile durumlarındada ortaya çıkar.Boş zamanlarınızı aile üyelerine destek vererek geçirmelisiniz ama siz önce kendinizi düşünmek istersiniz.Bu sorunu aşmanın yolu isteklerinizi sürekli olarak bastırmak değil ama yapmanız gereken konularda elde edeceğiniz mutluluğu arttırmaktır.Zaman içerisinde gerekli olanlarla istekler arasındaki dengeyi arttırarak yaşamınızda daha fazla mutlu olabilirsiniz''

21 Kasım 2010 Pazar

notlar:

1.spora başlayalı 1 hafta oldu üstüne tatil:sonuç 15 günde 2 kilo artı giremediğim eski kot pantolonuma girme başarısı
2.evin parke seramik olayı çözüldü sırada oturma grubu dizaynı var.model belli ama yi fiyat nerde bulunur o sorun.
3.eski bir arkadaşı aramam lazım.işim düştü ama hep aklında olurda hep bahane bulursun ya.o yüzden hiç arayamamıştım.ama şimdi gerçekten aramam gerekiyor.2 gündür karın ağrısı çekiyorum buyüzden.
4.bu 9 gün izin alamadım çalıştım diyebilirim kısmen.ama kalan yıllık iznimi medeniyette kullanıcam aralık başında..
ve sıra handeciğimin miminde: